Merhaba;
Hafıza her zaman kötü anıları geriye atıp, güzel anıları ve zamanları hatırlamaya meyillidir. Geçmişte yaşamak bize hiçbir şey kazandırmaz. Tozlu raflarda yerimizi almamızı sağlar. Bizim elimize de kocaman pişmanlıklarla dolu bir hayat kalır.
“Geçmişi ile uğraşanın, geleceği olmaz.”
Keşke-lerimiz çoğalır. Olsaydılar çıkar ortaya.
Olabilirdi be-ler türer.
Harcadığınız zaman boş bir balon olur. Şartlar ne
olursa olsun, hayat, yaşamaya değerdir.
Şöyle bir arkanıza yaslanın. Bir kahve…
Düşünün. Neler yaşadınız, nelerden kurtulup, nerelere
geldiniz. Şimdi o yaşanmışlıkları hatırladığınızda
Vay be! Diyorsunuz.
Evet, Vay be…
Neler yaşandı, neler atlatıldı.
Siz çok önemlisiniz…
SİZ…
Önce kendiniz için neler yaptınız? Sadece kendiniz
için. Çocuk, anne, baba değil.
SİZ…
Bencillik değil bu. Kendinize yatırım yapmak. Hayattan
keyif almak. Öğrenmek, yaratmak, yardım eli uzatmak, sevmek ve hayatı dolu dolu
yaşamak için…
Ne işte çalışırsanız çalışın, hayat altın değerinde ve
bu sizin hayatınız. Yani siz de altın değerindesiniz.
Hayat zor ve bizi zorlamaya devam edecek. O durmayacak
ama bir gün bizimki duracak. Durmadan her anın tadını çıkartmak lazım. Her gün
son gün gibi…
İçinizdeki asıl insanın hayat bulmasına izin verin.
Paylaşın tüm güzellikleri.
Yaşamaktan keyif alın, suçluluk duymadan, beklenti
olmadan…
Hayattan gerçek anlamda keyif almak, sizi özgür
bırakır.
Bırakın duygularınızı, beyniniz özgür kalsın.
Bırakın ki hastalık ve stres sizden uzak dursun.
Üzüntülerin, kederin hayatınızı çalmasına izin
vermeyin. Ona sahip çıkın.
Kendinize iyi davranın…
Merhaba Didem hanım. Yazılarınız çok güzel. Akıcı ve kolay okunuyor. Duyguları güzel ifade ediyorsunuz. Sizi okumak çok keyifli olacak. Umarım devam edersiniz yazmaya.
YanıtlaSil